18 Nisan 2021

  • Paylaş
dijital iktidar

Artık bildiğimiz dünyanın sonuna geldik. Nerede olduğumuzu, hangi hastalıkları geçirdiğimizi, biyolojik verilerimizi, sosyal medya aracılığıyla kime bağlı olduğumuzu, hangi şarkıları dinlemeyi, hangi dizi ve filmleri izlemeyi, paramızı neye harcamayı sevdiğimizi ve ne kadar harcanabilir gelirimiz olduğu gibi bize ait pek çok mahrem bilgiyi artık biliyorlar, işliyorlar ve bu bilgileri satarak büyük servetler elde ediyorlar.

Yeni Teknolojiler Yeni Zorluklar

Artık bildiğimiz dünyanın sonuna geldik. Nerede olduğumuzu, hangi hastalıkları geçirdiğimizi, biyolojik verilerimizi, sosyal medya aracılığıyla kime bağlı olduğumuzu, hangi şarkıları dinlemeyi, hangi dizi ve filmleri izlemeyi, paramızı neye harcamayı sevdiğimizi ve ne kadar harcanabilir gelirimiz olduğu gibi bize ait pek çok mahrem bilgiyi artık biliyorlar, işliyorlar ve bu bilgileri satarak büyük servetler elde ediyorlar. Kimler? Gördüklerimizi, duyduklarımızı veya nasıl düşündüğümüzü, herhangi bir demokratik hesap verebilirlik olmaksızın şekillendiren, muazzam güçlere sahip tekelci bir avuç teknolojik elitten bahsediyorum.

İktisadi bir bakış açısıyla değerlendirecek olursam Sanayi Devrimi’nden bu yana geçen 250 yılda insanlık buhar makinesi, montaj hattı ve internet gibi icatlar sayesinde büyük ilerlemeler kaydetti. Bugün 4. Sanayi Devrimi olarak adlandırılan yeni üretim modelinde bilgisayar, iletişim ve internet teknolojileri sayesinde makineler kendilerini ve üretim süreçlerini yönetmeye başladı. Bu köklü değişimin arkasında yatan itici güç ise aslında bilgi devrimi, daha yaygın bir ifade ile büyük veri devrimidir.

Büyük veri, kısaca günümüzde hızlı çalışan sunucularda (süper bilgisayarlar) ve bulutta toplanıp depolanabilen çok geniş bilgi dağlarını ifade eder. Destekçileri, büyük veriden sık sık saygıyla ve tutkuyla bahseder. Onlara göre, büyük veri sayısız iktisadi ve sosyal sorunu çözebilir. Onlar için bu, hem tüketicilerin hem de üreticilerin ihtiyaçlarına yanıt veren daha hızlı ve daha verimli bir dijital ekonomi anlamına gelmektedir. Dijitalleşme ve muazzam miktarda verinin bulunduğu yenidünyanın, iş yapma maliyetlerini düşürerek, yeni iş fırsatları yaratarak, devasa yeni ağlar açarak, geleneksel iş modellerinin yıkımını hızlandırarak ve yapay zekâ aracılığıyla potansiyel olarak ekonomik büyüme oranlarını artırarak çok büyük faydalar sağlayacağını iddia ediyorlar.

Piyasanın büyük veriyi seveceğinden eminiz. Çünkü piyasa için büyük veri daha az israf, tüketicilerin ne istediğini nokta atışı tahmin eden reklamcılık ve perakende raflarını doğru ürünlerle stoklama arasında daha iyi bir uyum anlamına gelmektedir. Krize eğilimli bir sistemde, büyük veri bazılarına her derde deva, altın yumurtlayan tavuk veya ekonomik gençliğin pınarı gibi görülebilir. Kısacası, dataizmin müritlerine göre büyük veri hepimize fayda sağlayacak ve bu konuda endişelenecek herhangi bir şey yoktur.

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin İktidar sayısında...

 



Yasal Uyarı: Yayınlanan yazı ve haberin tüm hakları Düşünce Dergisi'ne aittir. Özel izin alınmadan yazı ve haber hiçbir şekilde kullanılamaz. Ancak yazı ve haberin bir kısmı aktif link verilerek alıntılanabilir.

  • Paylaş

Düşünce Dergisi’nin, iktidar kavramını enine boyuna tartıştığı ve farklı disiplinlerin bakış açılarını bir araya getirerek geniş bir perspektiften meselenin anlaşılmasına gayret ettiği yeni sayısı huzurlarınızda.

İktidarı herkes hayal eder, arzu eder. Bunda bir belirsizlik yok. Öte yandan iş, “istemeye” yani “irade etmeye” geldiğinde bu kadar emin olamıyoruz. Çünkü devlet ya da talih kuşu, her isteyene değil; istediğine konar. Zaten her isteyenin iktidar sahibi olamayacağı gerçeğini, gücün doğası ya da doğa yasası olarak güç bize söyler.

Yüzyılın başına göre hemen her alanda olduğu gibi ekonomik iktidar ile siyasi iktidar arasındaki ilişkilerde önemli değişmeler yaşandı. Önceleri ekonomik iktidarı elinde tutanlar siyasi iktidara sahip olurken günümüzde bu süreç tersine döndü. Toplumda siyasal iktidarı ellerinde bulunduranların ya da iktidarı denetleyenlerin ekonomik iktidara da sahip oldukları görüldü.

Neoliberalizm ile birlikte devletler, girişimcilik ile ilgili birtakım özgürlüklerin sağlanması ve serbest ticaretin gerçekleşmesi için kurumsal çerçeveyi oluşturmuştur. Ancak, bu kurumsal çerçeve, insanların refahına yönelik oluşturulmaya çalışılsa da kapitalizmin sermaye ile ilişkisinin yoğunlaşmasıyla bu çerçeveler uluslararasılaşma çerçevesinde finansallaşmayı tetiklemekte ve bireylerin gelirlerinin, finansal sisteme, borçlanmaları karşılığında dâhil edilmesine neden olmaktadır.

Bireyler, tüketilen nesneler çağının edilgen unsuruna; tüketmek için üreten kişilere dönüşmüştür. Bu dönüşümün temelinde, zihniyette olduğu kadar uygulama alanı olan pazarların da yoksunluk çektiği ahlâk unsurunun kullanılamayışından söz edilebilir.

yirmi birinci yüzyılın teknoloji temelli iktidarı

Enformasyonun ve toplumun, yapay zeka ve bilgisayarlar/bilgisayar ağlarınca kontrol edilmeye başlanması, aynı zamanda toplumsal iktidarların daha da güçlenmesine ve -bu iktidar güçleri üzerinde hiçbir söz hakkı bulunmayan- sıradan insanların paranoyalarının en üst düzeylere taşınmasına da yol açmıştır.


En Çok Okunanlar