M. Fatih KARAKAYA

Luckmann ve (genç) Berger’in “dinin, asıl ait olduğu yer olan, özel alana ötelendiği” tespitini eleştiren Dobbelaere, bu yaklaşımın kökeninde pozitivist Aydınlanma düşüncesinin kamusal ve özel alan ayrımının ve dinin de özel alana ait olduğu şeklindeki ön kabulün yattığına dikkat çekmektedir.

takdim yerine piyasa laşma ideoloji mi ütopya mı

Piyasa her ne kadar pazarın karşılığı olarak kullanılıyorsa da kadim bir alışveriş alanı olan pazar ile piyasanın ve işleyişinin modern karakterini nitelemek adına sayıda piyasa kavramının peşinden gitmeyi uygun gördük.

Kent nedir? Neresidir? Nerede başlayıp nerede bitmektedir? Artık cevaplarını kolay bulamayacağımız sorular haline geldi.

takdim yerine düşünce nin çığlığı dil

düşünce dergisinin 5. sayısı çıktı...

seküler bir ahl k kurma çabası olarak sosyoloji

Durkheim, göreneğin uzak bir geçmişten beri yapılageldiği için aşina bir davranış şekli olmanın yanı sıra, aynı zamanda toplumun bütün üyelerine kendisi ile mutabakatı bir mecburiyet olarak dayatan normatif bir iktidar olarak da tanımlanabileceğinin altını çizmektedir.

takdim yerine - kaybolan ahl kın peşinde

Kendisini unutmuş, dedesine nefret duyan ve bu nefreti bazen daha uzak cetlerine abartılı güzellemelerle açığa vuran, olmadık yerlerde kendine köken arayan, kâh Batılı olmaktan oldukça sevinçli ve mutlu, kâh eskinin hasreti ile hüzünlü ve öfkeli, adeta bipolar bir toplumuz.

entelektu ellere rag men

Nasıl ki yedi ölümcül günah ve yedi asil erdem varsa, yedi tür de entelektüel vardır. Yahut, en azından yediye kadar sayınca, bu kadar çeşitlilikle yetinip kafa karışıklılığı da yaratmamak adına saymayı bırakmak fena olmaz. Bir kişi aynı zamanda hem ilahî düzeni kabul edip hem de şeytanla oynaşıyorsa tatmin edici bir girizgâhtan epey uzaktayız demektir.

Artık-değerin gaspı, feodal bağlarından özgürleşmiş emek gücüne ve paranın mahiyetinde gizlenmiş meta fetişizmine olduğu kadar emek sürecinin denetimini kaybetmemek adına emekçiyi daima baskılayacak bir yedek emek ordusuna ihtiyaç duymaktadır. İşte bu çok ihtiyaç duyulan yedek emek ordusunu besleyen en önemli demografik hareket de göç olmuştur.

takdim yerine tarihin değişmez akıntısı göç

düşünce dergisi'nin altıncı sayısı çıktı

takdim yerine para varlığı bir dert yokluğu yara

Düşünce Dergisi’nin ilk sayısında piyasa-tefekkür-haysiyet-kariyer gerilimlerinin içinde çizdiğimiz entelektüel portresi bizi kaçınılmaz bir şekilde bu gerilimin merkezindeki araç/amaç olan parayı konuşmaya itti. Neydi sahiden para?

takdim yerine türkiye de ve dünyada entellektüel

“Dergi, hür tefekkürün kalesidir” der Cemil Meriç. Düşünce Dergisi ise, hür tefekkürün bozkırıdır, kalesi değil. Zira tefekkür/düşünce bir kaleye sahipse, belki de hapsolduğunun farkında olmayan bir şaşkınlık nöbetinden öte bir şey değildir.

Borçtan doğan köleliğin Mezopotamya, Afrika, Uzak Asya ve Avrupa’da örneklerine işaret eden birçok antropolojik ve arkeolojik çalışmanın yanı sıra, modern devletin ortaya çıkış dönemlerinde de borçlular hapishanesinin varlığı bilinmektedir.

paranın felsefesi

Georg Simmel, 1858 yılında Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Berlin’de, kent hayatının en merkezinde konumlanan bir cadde üzerindeki evlerinde dünyaya geldi. Her ne kadar babasının erken ölümü neticesi Katolik bakıcısı tarafından bir Katolik olarak yetiştirilmişse de Simmel’in felsefesi ve toplumsal düşüncesi, Yahudi inancının izlerini taşımaktadır.

Milliyetçilik bir kültür hareketi olmasıyla ırkçılığı, halka dayanan bir siyasî hareket olmasıyla da otoriter idareleri reddeder diyen Güngör, milliyetçiliğin asıl gayesinin geniş kitlenin iradesine dayanan bağımsız bir siyasî idare ve bu siyasî birlik içerisinde millî bir kültür tesis etmek olduğunu belirtmektedir.



Toplam: 14 |  Gösterilen: 1 - 14 1