23 Aralık 2016

  • Paylaş
seçim kampanyalarının irrasyonel politik söylemi üzerine

Siyasal iletişimin üniversitelerde bir disiplin olarak gelişmesine ön ayak olan araştırmacı ve uygulamacılar hiç şüphesiz ABD’den çıkmıştır. Daha 20. yüzyılın ilk çeyreğinde başlayan kamuoyu, kamuoyu oluşumu, siyasal davranışlar ve daha spesifik olarak oy verme davranışı üzerine yapılan araştırmalar bu alanda yapılacak çalışmaların teorik zeminini oluşturmuştur.

Dünyada ve Türkiye’de Siyasal İletişimin Genel Seyri

Siyasal iletişimin üniversitelerde bir disiplin olarak gelişmesine ön ayak olan araştırmacı ve uygulamacılar hiç şüphesiz ABD’den çıkmıştır. Daha 20. yüzyılın ilk çeyreğinde başlayan kamuoyu, kamuoyu oluşumu, siyasal davranışlar ve daha spesifik olarak oy verme davranışı üzerine yapılan araştırmalar bu alanda yapılacak çalışmaların teorik zeminini oluşturmuştur. “1960’lı yıllara gelindiğinde doktora düzeyinde siyasal iletişim çalışmalarının yapıldığı bilinmektedir.”1 Akademik alanda yürütülen tüm bu araştırmalar saha çalışmalarıyla desteklenerek konu üzerinde geniş bir literatürün oluşmasına vesile olmuştur. Elbette akademik dünyada üretilen bu bilgiden siyasal iletişim uzmanları ve siyasi parti yöneticileri de istifade etmiş, seçim kampanyalarının tasarlanmasında ve icrasında bu tecrübeden yararlanılmıştır. Önce televizyonun ve ardından da internetle birlikte kitle iletişim araçlarının hayatımıza girmesi ve hızlı bir şekilde yaygınlaşması da siyasal iletişim çalışmalarına ivme kazandıran bir etki yaratmıştır. Günümüzde ise kampanyalar seçimlerin vazgeçilmezi olarak karşımıza çıkmakta ve bunların profesyonel ekip ve ajanslar tarafından yürütüldüğü görülmektedir.

Avrupa’ya baktığımızda ise siyasal iletişim alanındaki akademik çalışma ve uygulamaların ABD’ye oranla biraz daha gecikmeli başladığını söylemek mümkündür.

Türkiye’de ise siyasal iletişim çalışmalarının aslına bakılırsa erken dönemlerde başladığı söylenebilir. Nitekim Aziz, Türkiye’de siyasal kampanyaların tarihini 1946’ya kadar götürmekte ve bu işin profesyonel ajanslar tarafından icrasını ise 1977 seçimlerinde başladığını belirtmektedir.2 1980’li yıllarla birlikte Amerikanvari bir nitelik kazandığı vurgulanan seçim kampanyaları siyasal partilerin teveccühünü kazanmıştır. Bu tarihlerden sonra yapılan tüm seçimlerde ve özellikle 2000’li yıllardan sonra bu işin tamamıyla profesyonel ajanslara terk edildiği görülmektedir.

 

1 Rogers, E. M. (2004). Theoretical diversity in political communication. L. L. Kaid (Ed.). Handbook of Political Communication Research içinde (3-17). New Jersey: Lawrence Erlbaum Associates, s. 8.

2 Aziz, A. (2015). Siyasal İletişim. (6. Bs.). Ankara: Nobel Yayınları, s. 151-154.

 

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin Dil sayısında...



Yasal Uyarı: Yayınlanan yazı ve haberin tüm hakları Düşünce Dergisi'ne aittir. Özel izin alınmadan yazı ve haber hiçbir şekilde kullanılamaz. Ancak yazı ve haberin bir kısmı aktif link verilerek alıntılanabilir.

  • Paylaş

Ülkemiz 15 Temmuz’da büyük bir badireden küçük sayılabilecek bir bedelle kurtuldu. Bu darbe girişiminin önceki askerî darbelerden farkı, dinî temelli sivil bir yapının asker uzantıları tarafından gerçekleştirilmiş olmasıydı.

Türk dilinin ve edebiyatının çeşitli ürünlerinin hemen hemen ilk örneklerinin verildiği Eski Uygur Türkçesi döneminde, Eski Uygurların yüksek bir felsefî düşünceye sahip olduklarını gösteren eserler de kaleme alınmıştır. Özellikle Budizm inanışından dolayı pek çok eser Türkçeye tercüme edilmiştir.

İnsan, diğer tüm canlılar gibi kendi cinsi ile iletişim kurmaya ihtiyaç duyan bir varlık. Peki, bunu sağlamanın birçok farklı yolunu geliştirmiş olan insan için, giyinmek de bir iletişim yolu olabilir mi?

Sanatın doğuşuna zemin hazırlayan güzellik arayışı ruhtaki güzelliğin ortaya çıkışıdır aslında. Mağara duvarlarından papirüslere, Roma sütunlarından Anadolu kilimlerine, İnka düğümlerinden Mısır piramitlerine hep hikâyesini daha güzel anlatma peşinde koşmuştur insan. Çünkü hamurunda ve ruhunda güzellik vardır…

Teknesinin ebrûcuyla konuştuğu gibi yaptığı ebrû da konuşur. Marifet, tekneyle aynı dili konuşarak ne söylediğini anlayabilmektedir.

Dil ekolojisi kavramının her yönüyle açıklanabilmesi için, dünya dillerinin aralarındaki karşılıklı ilişki, dillerin konuşucuları ile olan ilişkisi ve dillerin onları kuşatan toplumsal yapılar ve içinde yer aldıkları çevre ile olan ilişkisinin irdelenmesi gerekmektedir.


En Çok Okunanlar