Güncelleme: 17 Haziran 2017

  • Paylaş
göçmen şehri bursa

Bursa Göç Tarihi Müzesi, göçlerin izlerini hâlâ bünyesinde taşıyan Bursa’yı, Bursalılara ve diğer bölgelerden gelen ziyaretçilerine daha iyi anlatmak, çeşitliliğin ve ait olmanın kıymetini hatırlatmak için 2014’te Belediye bünyesinde Merinos Atatürk Kültür Merkezi’nde açılmıştır.

Göç, insanın yeryüzünde bulunmasıyla başlayan bir serüvenin adıdır. Bazı göçler, tarih içerisinde önemli dönemeçlerdir. Yalnızca geride bırakılan yöreyi değil, göç edilen yöreyi de derinden etkileyen göçler mevcuttur. Bursa, göç olgusuyla, tarihin ilk dönemlerinden itibaren muhatap olmuş bir şehirdir. Özellikle son yüz elli yılda yapılan göçlerin daha da belirleyici olduğu şehir, yeni hemşerilerini gündelik uğraşlarına eklemleyerek toplumsal gelişmeyi ve bir arada yaşamayı başarmış kıymetli bir şehirdir.

Bursa’nın, 8500 yıllık göç tarihi vardır. Özellikle son yüz elli yılda yapılan göçlerle önemli demografik hareketlilikle muhatap olan şehir, “Göçmen Kenti” olarak anılmaktadır. Bu çeşitliliğin öneminin farkında olan Bursa Belediyesi, “Bursa Göç Tarihi Müzesi”ni kurmuş ve şehre yapılan göçler tarihin ilk dönemlerinden başlayarak görsellerle desteklenerek anlatılmaya çalışılmıştır.

Bursa Göç Tarihi Müzesi, göçlerin izlerini hâlâ bünyesinde taşıyan Bursa’yı, Bursalılara ve diğer bölgelerden gelen ziyaretçilerine daha iyi anlatmak, çeşitliliğin ve ait olmanın kıymetini hatırlatmak için 2014’te Belediye bünyesinde Merinos Atatürk Kültür Merkezi’nde açılmıştır. Müze, okullardan gelen öğrencilerin sık ziyaret ettiği bir mekândır ve günde ortalama iki yüz öğrenciyi ağırlamaktadır. Müze çıkışında her öğrenciye bavul maketi verilerek müze gezisi eğlenceli ve akılda kalıcı bir hâle getirilmektedir. Müzeye giriş tüm ziyaretçiler için ücretsizdir ve Bursa’ya yapılan göçleri anlatan kitapçıklar ücretsiz olarak ziyaretçilerle paylaşılmaktadır.

 

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin Göç sayısında...

 



Yasal Uyarı: Yayınlanan yazı ve haberin tüm hakları Düşünce Dergisi'ne aittir. Özel izin alınmadan yazı ve haber hiçbir şekilde kullanılamaz. Ancak yazı ve haberin bir kısmı aktif link verilerek alıntılanabilir.

  • Paylaş

dünden bugüne göçler ve türkiye

Göç ve mülteciliğin akademik ve toplumsal hayatımıza bu kadar yoğun bir biçimde girmesinde şüphesiz, (Suriye savaşının başlamasıyla) İkinci Dünya Savaşı’ndan beri en büyük zorunlu göç sorunu ile karşı karşıya olmamızın önemli bir payı var.

Altıncı yılını dolduran Suriye iç savaşı ve Türkiye’nin uyguladığı açık sınır politikasının neticesi olarak resmi rakamlara göre üç milyon civarında Suriye vatandaşı bu süreç içerisinde ülkemize sığınmıştır.

takdim yerine tarihin değişmez akıntısı göç

düşünce dergisi'nin altıncı sayısı çıktı

Artık-değerin gaspı, feodal bağlarından özgürleşmiş emek gücüne ve paranın mahiyetinde gizlenmiş meta fetişizmine olduğu kadar emek sürecinin denetimini kaybetmemek adına emekçiyi daima baskılayacak bir yedek emek ordusuna ihtiyaç duymaktadır. İşte bu çok ihtiyaç duyulan yedek emek ordusunu besleyen en önemli demografik hareket de göç olmuştur.

Tarih boyunca yapılan göçlerin insanın varoluşunu tamamlayan bir süreç olduğundan bahsedilebilir. İnsan gruplarının, dolayısıyla kültürlerin karşılaşmasından yeni toplumsal yapılar, yeni kültürler oluşur. Her bir karşılaşma yeni bir toplumsal inşa manasına gelir.

dr kerem kınık ile göç üzerine

"insani diplomasi önemini yeni idrak ettiğimiz bir kavram"


En Çok Okunanlar