05 Mayıs 2021

  • Paylaş
kültürün aktarımında belgesel sinemanın rolü: uluğbeyler süheyl ünver belgeseli örneği

Belgesel sinema aslında çok önemli işlevlere sahip, farklı ülkelerde farklı şekillerde karşımıza çıkabiliyor mesela İran Sineması’nda devrim sonrası sansür ve baskıları aşmak için çok ciddi anlamda belgeseller çekiliyor ve bir çıkış yolu gösteriliyor. Belgesel kendi derdinizi anlatmak için bir çıkış yolu; hem iktidarın hem toplumun baskısından farklı unsurlardan size alternatif çıkış yolları da sunuyor.

Foucault, Bilginin Arkeolojisi kitabında bilgi hakkında mealen şöyle diyor: “Bilgiye sahip olanlar güce sahip olur, güce sahip olanlar da iktidara sahip olur yani yönetirler.” Bunu biz kültür bağlamında da düşünebiliriz; kültürü ve kültürümüzü iyi bilirsek elimizdeki bu güçle çok güzel ve faydalı işler yapabiliriz. Başarılı bir kültür yönetimi ile toplumu bilinçlendirebilir, çok çeşitli ve estetik kültürel ürünler üretilmesini sağlayabiliriz. Ayrıca bu sayede kültürel değerlerin/eserlerin bilinmesine, öğrenilmesine ve korunmasına katkıda bulunabiliriz. Toplumun kendine güveni gelir; toplum kendini, yaptıklarını ve yapabileceklerini görür. Yeni kültürel projelerin hayata geçirilmesi için teşvik edici adımlar atılmış olur. Dolayısıyla ülke içinde kültürel bir birleşme sağlanabilir en azından buna zemin oluşturulabilir. Yine kültürel ilişkilerin olduğu ülke ve milletler ile de sağlam köprüler kurabilir, etkileşimler arttırılarak aradaki bağlar güçlendirilir.

Ülkemiz için de bir durum değerlendirmesi yaptığımızda, böyle bir girişim hem Türk kültür dünyası hem milletimiz hem de sanat dünyamız için çok geliştirici olur. Bahsettiğimiz kültürel birleşmeyi gerçekleştirebilecek, bu amaca hizmet edecek araçlardan bir tanesi de belgesel sinemadır. Adorno’nun ifade ettiği gibi kültür endüstrisinin en hızlı taşıyıcısı sinemadır. Bu bağlamda belgesel sinemadan mümkün olduğunca yoğun bir şekilde yararlanmak gereklidir. Propagandaya ve sömürüye kaçmadan sinemanın estetik değerleri göz önünde bulundurularak gerekli teknik ve içerik yatırımları yapıldıktan sonra nitelikli yapımlar pekâlâ hayata geçirilebilir. Çok sınırlı şartlarda da dahi bu amaçlara hizmet eden belgesel filmler üretilmiştir. TRT’nin, TRT Belgesel’in, İz TV’nin ve bağımsız sinemacıların çektiği pek çok belgesel filmi bu filmlere örnek gösterebiliriz.

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin Sinema sayısında...

 



İlgili Konular Süheyl Ünver
Yasal Uyarı: Yayınlanan yazı ve haberin tüm hakları Düşünce Dergisi'ne aittir. Özel izin alınmadan yazı ve haber hiçbir şekilde kullanılamaz. Ancak yazı ve haberin bir kısmı aktif link verilerek alıntılanabilir.

  • Paylaş

Sinema, ister sanat olsun ister mekanik bir üretim; reklamlardan seyircilere, toplumdan bireye, teknolojiden sanata, gündelik hayatın hemen her alanını kapsayan kültür endüstrisinin önemli bir aracıdır.

Sesin eklenmesi sessizliğin de kendi başına dramatik bir öge olarak ele alınabilmesini sağlamıştır… Konuşmaların ve doğal seslerin kullanımı sayesinde, sinema gerçeğe daha çok yaklaşmıştır. Çünkü bu ögeler günlük yaşayışımızın ayrılmaz birer parçasıdır.

Cinsiyet kimliklerinin, bireysel beden türlerinin fiziki gerçeklik düzeyinde eşitlenmesi, insanlık tarihinin gelişimine başlangıcından itibaren temel teşkil eden heteroseksüelliğin ve ailenin belirleyicilik rolünün göreceleşmesine ve giderek anlamını yitirmesine yol açmıştır.

Sinema belge film ile başlamış, belge filmler kurgu sayesinde sinema dili ve estetik ile harmanlanarak belgesel filmi oluşturmuştur. Belgesel film gerçeği sanatın estetiği ile anlatarak birçok açıdan gerçeğin etkisini de arttırmaktadır. İzleyici belgesel sinemacının anlattığı gerçeği etkilenerek izlemektedir.

nazif tunç ile röportaj

“anadolu’nun ıssızlaşan, bozkıra dönen güzel medeniyetini, kültürünü, sinemayla yeşertecek insanlara ihtiyacımız var”

İnsanlık sinemayı keşfettikten ve sinemayı geliştirerek tüm insanların ulaşabileceği bir konuma getirdikten sonra felsefe de sinemanın sunduğu yenilikleri fark ederek sinemayı kendisine çalışma alanı olarak belirlemiştir. Modern sinema, felsefi yönden birçok düşünür tarafından farklı biçimlerde yorumlanmıştır.


En Çok Okunanlar