23 Aralık 2016

  • Paylaş
türkiye’de dinî gruplara genel bir bakış

Ülkemiz 15 Temmuz’da büyük bir badireden küçük sayılabilecek bir bedelle kurtuldu. Bu darbe girişiminin önceki askerî darbelerden farkı, dinî temelli sivil bir yapının asker uzantıları tarafından gerçekleştirilmiş olmasıydı.

Ülkemiz 15 Temmuz’da büyük bir badireden küçük sayılabilecek bir bedelle kurtuldu. Bu darbe girişiminin önceki askerî darbelerden farkı, dinî temelli sivil bir yapının asker uzantıları tarafından gerçekleştirilmiş olmasıydı. Kendini “Hizmet Hareketi” olarak adlandıran, toplumda “Gülen Cemaati” olarak tanınan bu dinî grup, nasıl oldu da resmen FETÖ denilen bir suç örgütüne dönüştü ya da bağrında böyle bir suç örgütünü besleyip büyüttü? Bir dinî grup nasıl oluyor da bırakınız dini, insanlığa sığmayacak işleri yapabilir hale geliyor? Üstelik -birkaç yıl öncesine kadar- bu grubun genel görüntü itibarıyla tüm dinî grupların vitrini en güzel, en şık, en modern olanı, en saygı duyulanı, en güzel hizmetler yaptığı düşünüleni, gelmiş geçmiş siyasî iktidarlar tarafından en fazla destekleneni olduğunu da unutmamak gerekiyor.

İşte bu noktada can sıkıcı bir soru karşımıza çıkıyor. Ya diğer dinî gruplar? Yarın şartları oluşursa onlar da böyle işlere yönelebilir, bir suç örgütüne dönüşebilirler mi? Onlar da potansiyel birer suçlu sayılabilirler mi? Belki şimdiden bizim bilmediğimiz, günü geldiğinde ortaya çıkacak suçlara bulaşmışlar mıdır? Ülkemizde bugün kimi çevreler, bu sorulara ön yargı ve peşin hükümle “Evet” cevabını vermekte ve bu grupları nasıl tasfiye ederiz hesapları yapmaktadırlar. Böyle bir zeminde Türkiye’de dinî grup yapıları üzerinde düşünmek ve onları kendileri üzerinde düşünmeye davet etmek önem kazanmaktadır.

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin Dil sayısında...

 



İlgili Konular dini gruplar M. Tayfun AMMAN
Yasal Uyarı: Yayınlanan yazı ve haberin tüm hakları Düşünce Dergisi'ne aittir. Özel izin alınmadan yazı ve haber hiçbir şekilde kullanılamaz. Ancak yazı ve haberin bir kısmı aktif link verilerek alıntılanabilir.

  • Paylaş

Ülkemiz 15 Temmuz’da büyük bir badireden küçük sayılabilecek bir bedelle kurtuldu. Bu darbe girişiminin önceki askerî darbelerden farkı, dinî temelli sivil bir yapının asker uzantıları tarafından gerçekleştirilmiş olmasıydı.

Türk dilinin ve edebiyatının çeşitli ürünlerinin hemen hemen ilk örneklerinin verildiği Eski Uygur Türkçesi döneminde, Eski Uygurların yüksek bir felsefî düşünceye sahip olduklarını gösteren eserler de kaleme alınmıştır. Özellikle Budizm inanışından dolayı pek çok eser Türkçeye tercüme edilmiştir.

İnsan, diğer tüm canlılar gibi kendi cinsi ile iletişim kurmaya ihtiyaç duyan bir varlık. Peki, bunu sağlamanın birçok farklı yolunu geliştirmiş olan insan için, giyinmek de bir iletişim yolu olabilir mi?

Sanatın doğuşuna zemin hazırlayan güzellik arayışı ruhtaki güzelliğin ortaya çıkışıdır aslında. Mağara duvarlarından papirüslere, Roma sütunlarından Anadolu kilimlerine, İnka düğümlerinden Mısır piramitlerine hep hikâyesini daha güzel anlatma peşinde koşmuştur insan. Çünkü hamurunda ve ruhunda güzellik vardır…

Teknesinin ebrûcuyla konuştuğu gibi yaptığı ebrû da konuşur. Marifet, tekneyle aynı dili konuşarak ne söylediğini anlayabilmektedir.

Dil ekolojisi kavramının her yönüyle açıklanabilmesi için, dünya dillerinin aralarındaki karşılıklı ilişki, dillerin konuşucuları ile olan ilişkisi ve dillerin onları kuşatan toplumsal yapılar ve içinde yer aldıkları çevre ile olan ilişkisinin irdelenmesi gerekmektedir.


En Çok Okunanlar