23 Aralık 2016

  • Paylaş
insanoğlunun öyküsünü anlatan en iyi dil: sinema

Sanatın doğuşuna zemin hazırlayan güzellik arayışı ruhtaki güzelliğin ortaya çıkışıdır aslında. Mağara duvarlarından papirüslere, Roma sütunlarından Anadolu kilimlerine, İnka düğümlerinden Mısır piramitlerine hep hikâyesini daha güzel anlatma peşinde koşmuştur insan. Çünkü hamurunda ve ruhunda güzellik vardır…

“Varlığın evi dil”dir. Böyle bir not düşmüştüm kitap notlarını kaydettiğim dosyaların birine. Dil gerçekten de var olmanın, kendini var etmenin en önemli yoludur. Başka bir ifadeyle kanıtıdır. Zira akıl, somut veriler ile hakikate ulaşmak ister. Bunun da beş duyudan biriyle kanıtlanmasında ısrarcıdır. O yüzden dil, işitme, görme dokunma ile ikna edici kanıtlar sunarak varlığına şüpheyle yaklaşılan ya da inanılmayan şeyleri aklayarak temize çıkmalarını sağlar. Bu yüzdendir aklın Batı tarafından kutsanması.

İnsanoğlu da kendi varlığını hem kendisi hissetmek hem de çevresine hissettirmek için yaradılışından bugüne hep bir arayış içinde olmuştur. Kendisi ölümsüz olamayacağından hikâyesinin ölümsüzleşmesi için var gücüyle çalışmıştır. Temel ihtiyaçlar sonrası hep “hikâyesini daha iyi nasıl anlatabilirim”in peşine düşmüştür. Bunun için de pek çok dil kullanmıştır. Konuşma ile başlayan bu süreç, eşyaya şekil vererek devam etmiş sonrasında çizim, resim, yazı, mimari, fotoğraf, sinema ile günümüze kadar gelmiştir. Bir yandan kendini var ederken bir yandan da hikâyesini daha renkli hale getirerek, güzelleştirerek gelecek nesillere aktarmaya çalışmış, kendi döneminde nam salmak için uğraşmıştır. Sanatın doğuşuna zemin hazırlayan bu güzellik arayışı ruhtaki güzelliğin ortaya çıkışıdır aslında. Mağara duvarlarından papirüslere, Roma sütunlarından Anadolu kilimlerine, İnka düğümlerinden Mısır piramitlerine hep hikâyesini daha güzel anlatma peşinde koşmuştur insan. Çünkü hamurunda ve ruhunda güzellik vardır…

 

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin Dil sayısında...

 



İlgili Konular Mesut AYTEKİN sinema
Yasal Uyarı: Yayınlanan yazı ve haberin tüm hakları Düşünce Dergisi'ne aittir. Özel izin alınmadan yazı ve haber hiçbir şekilde kullanılamaz. Ancak yazı ve haberin bir kısmı aktif link verilerek alıntılanabilir.

  • Paylaş

Ülkemiz 15 Temmuz’da büyük bir badireden küçük sayılabilecek bir bedelle kurtuldu. Bu darbe girişiminin önceki askerî darbelerden farkı, dinî temelli sivil bir yapının asker uzantıları tarafından gerçekleştirilmiş olmasıydı.

Türk dilinin ve edebiyatının çeşitli ürünlerinin hemen hemen ilk örneklerinin verildiği Eski Uygur Türkçesi döneminde, Eski Uygurların yüksek bir felsefî düşünceye sahip olduklarını gösteren eserler de kaleme alınmıştır. Özellikle Budizm inanışından dolayı pek çok eser Türkçeye tercüme edilmiştir.

İnsan, diğer tüm canlılar gibi kendi cinsi ile iletişim kurmaya ihtiyaç duyan bir varlık. Peki, bunu sağlamanın birçok farklı yolunu geliştirmiş olan insan için, giyinmek de bir iletişim yolu olabilir mi?

Sanatın doğuşuna zemin hazırlayan güzellik arayışı ruhtaki güzelliğin ortaya çıkışıdır aslında. Mağara duvarlarından papirüslere, Roma sütunlarından Anadolu kilimlerine, İnka düğümlerinden Mısır piramitlerine hep hikâyesini daha güzel anlatma peşinde koşmuştur insan. Çünkü hamurunda ve ruhunda güzellik vardır…

Teknesinin ebrûcuyla konuştuğu gibi yaptığı ebrû da konuşur. Marifet, tekneyle aynı dili konuşarak ne söylediğini anlayabilmektedir.

Dil ekolojisi kavramının her yönüyle açıklanabilmesi için, dünya dillerinin aralarındaki karşılıklı ilişki, dillerin konuşucuları ile olan ilişkisi ve dillerin onları kuşatan toplumsal yapılar ve içinde yer aldıkları çevre ile olan ilişkisinin irdelenmesi gerekmektedir.


En Çok Okunanlar