Güncelleme: 03 Ağustos 2018

  • Paylaş
istanbullular adlı romanda istanbulluluk, istanbul ve kentli olma kültürü1

Tanzimat’tan sonra Türk edebiyatında edebi bir tür olarak varlığını gösteren romanın en önemli mekânı İstanbul’dur. Türk romanında birçok kahraman acılarını, sevinçlerini, maceralarını, tutkularını İstanbul’da yaşar.

Tanzimat’tan sonra Türk edebiyatında edebi bir tür olarak varlığını
gösteren romanın en önemli mekânı İstanbul’dur. Türk romanında
birçok kahraman acılarını, sevinçlerini, maceralarını, tutkularını İstanbul’da
yaşar. Tarihi olaylarla da irtibatlı olarak, roman kahramanları
kimi zaman İstanbul’dan kaçmak-kurtulmak-uzaklaşmak ister; kimi zaman
İstanbul’u arzular, ona kavuşmak orada yaşamak ister. Kimi zaman
İstanbul bir suç ve kötülük merkezi olarak; kimi zaman semtleri, eğlenceleri,
geceleri, insanları, oyunları, kabadayıları, yangınları ile öne çıkar.
Kimi zaman İstanbul işgal altındadır, büyük acılar yaşanır. Kimi zaman
açlık, kıtlık, yoksulluk, ezilmişlik, gecekondu; kimi zaman bohemlerin
sokaklarında manasız dolaştığı mekânıdır. Hülasa İstanbul başından itibaren
Türk romanın, değişen özellikleri ile değişmez mekânıdır ve öyle
görünüyor ki İstanbul bütün özellikleri ile Türk romanının en önemli
mekânı olmaya devam edecektir.

 

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin Kent sayısında...



Yasal Uyarı: Yayınlanan yazı ve haberin tüm hakları Düşünce Dergisi'ne aittir. Özel izin alınmadan yazı ve haber hiçbir şekilde kullanılamaz. Ancak yazı ve haberin bir kısmı aktif link verilerek alıntılanabilir.

  • Paylaş

Belki de güzelliğin en büyük cazibesi, güzelliğin bizatihi ona kayıtsız ve yabancı olan ve estetik değerini sadece birbirlerine olan yakınlıklarından alan unsurların şeklini aldığı gerçeğinde yatmaktadır

“Harcıâlemleştirme; bir kişinin tekelinde olanın iki ya da daha çok kişinin kılınmasıdır.”1 Bu tanımın işaret ettiği “mübadele”, esas itibariyle Pazar’ın işlevidir. Bir mübadele alanı olan Pazar yeri, üretim ve tüketim ilişkilerini belirlerken bir yandan da bu ilişkiler üzerinden toplumsal yapıyı ve yaşam biçimini şekillendirir.

Türk edebiyatının önemli yazarlarından biri olan Refik Halid Karay 1888-1965 yılları arasında yaşamıştır. Yaşadığı dönem itibariyle Osmanlı Devleti’nin ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin geçirdiği önemli kırılma noktalarına şahit olmuştur.

Tanzimat’tan sonra Türk edebiyatında edebi bir tür olarak varlığını gösteren romanın en önemli mekânı İstanbul’dur. Türk romanında birçok kahraman acılarını, sevinçlerini, maceralarını, tutkularını İstanbul’da yaşar.

Sanatların içinde en kentlisi sinemadır. Jacques Ellul’ün ifadesi ile bu bir zorunluluktu.

İnsanlık tarihi incelendiğinde zaman ve mekândan bağımsız, siyasi, sosyal, ekonomik olanlar başta olmak üzere tüm temel parametreleri aşan eylemlerden birinin tüketim olduğu görülmektedir.


En Çok Okunanlar