Sayı 6 / Göç - 11:21, 17 Haziran 2017 Cumartesi
afrika'dan türkiye’ye akan transit göç

Özellikle 2000’li yıllardan sonra Türkiye’ye doğru Afrika ülkelerinden gelenlerin sayısında da bir artış olduğu gözlemlenmektedir. Türkiye, artık göç alan bir ülke tanımlamasıyla karşı karşıyaydı. Artık, İstanbul’un sokaklarında farklı ülkelerden gelen göçmenleri görmek mümkündü.

Sosyolog Wright Mills der ki, “yabancılarla birlikte yaşamak, değeri bizatihi yabancılar kadar muğlâk bir sanattır”. Göç bugünkü anlamıyla kendi sınırlarını aşmıştır. Deyim yerindeyse, küreselleşen ve bir o kadar da karmaşıklaşan bir süreç içinde Türkiye’nin kendini bulduğu konum; politik, sosyal, kültürel, ekonomik ve diğer olgular nedeniyle önemli bir hale gelmiştir. Bugün Türkiye Avrupa ve Asya arasındaki önemli coğrafi konumu nedeniyle ve diğer faktörlerin de rol oynamasıyla bir çekim merkezi haline gelmiştir. Özellikle 90’lardan itibaren Türkiye’ye doğru artan göçmen akını Irak’tan, Sovyet Rusya’nın yıkılması ile Balkan ülkelerinden, İran, Bangladeş ve Türk Cumhuriyetlerinden gelenlerden oluşuyordu.[1] Son yıllarda ise, özellikle 2000’li yıllardan sonra Türkiye’ye doğru Afrika ülkelerinden gelenlerin sayısında da bir artış olduğu gözlemlenmektedir. Türkiye, artık göç alan bir ülke tanımlamasıyla karşı karşıyaydı. Artık, İstanbul’un sokaklarında farklı ülkelerden gelen göçmenleri görmek mümkündü. Bir göçmen gerçeği ile karşı karşıya kalan Türkiye ve İstanbul, sorun olarak gördüğü bu meseleyi nasıl çözecekleri konusunda fikir üretirken, konulmaya çalışılan bariyerler göçün önünü bir türlü kesemiyordu. Artık onlar sıradan olan hayatlarımızın sıradanlaşan gerçeklerinden biri olmaya doğru gidiyorlardı. Onlardan kaçış yoktu ve onlar her yerdeydiler.

Her yıl dünyanın farklı bölgelerinde yüz binlerce insan mülteci durumuna düşmektedir. Mülteci hareketlerinin temelinde savaşlar, isyanlar, ihtilaller, baskıcı rejimler, yoksulluk, doğal afetler, iç çatışmalar, insan hakkı ihlalleri, din ve mezhep çatışmaları ile çeşitli siyasi, ekonomik ve toplumsal olaylar yatmaktadır. Bu tür nedenlerden dolayı dünyada pek çok insanın hayatı her geçen gün daha da zorlaşmakta ve milyonlarca insan geleceklerini başka ülkelerde aramak zorunda kalmaktadır. Bugün dünyada anavatanları dışında yaşayan insanların sayısı yaklaşık 200 milyonu bulmaktadır. BMMYK’nın ilgi alanında ise 10 milyonu mülteci, 13 milyonu da ülke içinde yerinden olmuş kişilerden oluşmak üzere toplam 23 milyon kişi bulunmaktadır.[2]

 

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin Göç sayısında...

 

[1]Danış, D. (2004) “Yeni Göç Hareketleri ve Türkiye”. Birikim. No. 187-188, s. 216-224.

[2]Özdoğru. (2008). Dünyada Mülteci Hareketleri, Türkiye'nin Konumu ve Mültecilerin Karşılaştıkları http://multeci.ihh.org.tr (04.11.2008) Mülteci Sempozyumu Bildirisi, İstanbul.