Sayı 6 / Göç - 11:06, 17 Haziran 2017 Cumartesi
türk sinemasında göç olgusu ve istanbul

Türkiye’de göç ve kentleşme süreci, gelişmiş dünya ülkelerindeki gibi asıl manada bir kentleşme sürecini anlatmaz. Bu süreç, büyük şehirlerin, özellikle İstanbul’un kırsala dönüşmesi ve çarpık kentleşmeyi, altyapı sorunlarını anlatır.

Cumhuriyet’in kurulmasından itibaren, Atatürk’ün teşvikleri ve çabasıyla, ilk sanayi adımları da atılmıştır. Büyük fabrikalar kurulmuş, tarım ürünleri sanayisine ağırlık verilerek sanayinin gelişimi desteklenmiştir. Sanayi kuruluşları kurulurken, ana yollara yakınlık, maliyet hesapları ve nüfusun yoğun olduğu büyük kentler çevresi seçilmiş, bu durumun sonucu olarak da sanayi kuruluşlarının üçte biri İstanbul çevresinde kurulmuştur. İstanbul, aldığı göçlerle, kentleşmesini tamamlayamamış, tersi bir şekilde büyük bir köye dönüşmüştür. İstanbul’da yaşayan insanların %75’i göç ile gelen kimselerdir. Türkiye’de göç ve kentleşme süreci, gelişmiş dünya ülkelerindeki gibi asıl manada bir kentleşme sürecini anlatmaz. Bu süreç, büyük şehirlerin, özellikle İstanbul’un kırsala dönüşmesi ve çarpık kentleşmeyi, altyapı sorunlarını anlatır.

1950’li yıllardan sonra İstanbul’a yapılan yoğun göçler, kentte yerleşme ve barınma sorununu ortaya çıkarmıştır. İlk göç eden kişiler, kentin içerisine yerleşme şansı bulabilmişler, İstanbul’un eski semtlerinde, geleneksel ahşap evlerinde yaşamaya başlamışlardır. Daha sonra İstanbul’a göç eden insanlar ise, ilk gelenler kadar şanslı değildir. Kentin içerisinde barınamayan bu insanlar, İstanbul’un dışarısında, kırsal bölgelerinde boş buldukları arazilere gecekondu inşa ederek yaşamaya başlamışlardır.

Gecekondu sayıları, İstanbul’da yıldan yıla artış göstermiştir. Bunun en önemli sebebi, gecekondular hakkında yapılan af söylemleri ve o dönemin siyasetçilerinin, seçimleri kazanmak için yaptıkları, politik vaatlerdir. Gecekondu yapmak, göç eden birçok kişi için cazip bir barınma şeklidir. Çünkü gecekondular, kamu arazisine yapılan yasal olmayan yapılardır, bu arsalar için herhangi bir bedel ödenmez. Kalitesiz malzemeyle elinden bu tür işler gelen kişiler tarafından yapılır. 

 

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin Göç sayısında...