Sayı 7 / Kent - 23:13, 03 Ağustos 2018 Cuma
george simmel’in kentleri

Belki de güzelliğin en büyük cazibesi, güzelliğin bizatihi ona kayıtsız ve yabancı olan ve estetik değerini sadece birbirlerine olan yakınlıklarından alan unsurların şeklini aldığı gerçeğinde yatmaktadır

Roma
Belki de güzelliğin en büyük cazibesi, güzelliğin bizatihi ona kayıtsız
ve yabancı olan ve estetik değerini sadece birbirlerine olan yakınlıklarından
alan unsurların şeklini aldığı gerçeğinde yatmaktadır. Belli kelime,
renk parçası, yapı taşı veya ses [ton] kendi başlarına kifayetsizdirler.
Güzelliklerinin özü onların bir araya gelerek oluşturdukları, onları kendilerinin
hak etmedikleri bir hediye gibi paketleyen, o şekildir. Bizim
güzelliği gizemli ve karşılıksız bir şey olarak algılayışımız -gerçekliğin
aslında talep edemeyeceği fakat sadece mütevazı bir şekilde bir incelik
olarak kabul etmek zorunda olacağı- bir şeyi yalnızca birbirleri ile olan
ilişkileri nispetince güzel olduğu ve güzelliğin de tek tek değil de onların
bu birlikteliklerine atom ve elementler âleminin estetik ilgisizliği üzerine
temellendirilmiş olabilir.

 

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin Kent sayısında...