Sayı 8 / Erol Güngör - 18:50, 11 Temmuz 2019 Perşembe
örnek bir akademisyen ve türk aydını olarak erol güngör

İlim ne kadar hakkı verilerek yapılırsa o ölçüde uzun ömürlü olur.

örnek bir akademisyen ve türk aydını olarak erol güngör

Benim Erol Güngör ismini ilk duyduğum, yazılarının tiryakisi olduğum günlerden bugüne tam 25 yıl geçti, yani bir çeyrek asır… Bu zaman zarfında meseleleri el alış, kavrayış, kapsayış, zihninizde uyanan sorulara cevap vererek ilerleyiş ve terkip gücü itibarıyla, biri mütekaddiminden, diğeri müteahhirinden iki büyük akademisyen beni teshir etmiştir. Mütekaddiminden Gazali, müteahhirinden Erol Güngör…
Gençliğin baharını yaşadığım o günlerde, bana “sen, bir gün gelecek, seçkin bir topluluğa Erol Hoca’yı anlatacaksın” deselerdi, inanamazdım.

Zaman ne kadar hızlı akıp gidiyor. Hoca, aramızdan ayrılalı 21 yıl olmuş. Vefat ettiğinde henüz 45 yaşında idi. Yaşasaydı bugün 66 yaşında olacaktı ve bu zaman zarfında kim bilir daha ne ölümsüz eserlere imza atacaktı.

...

İlim ne kadar hakkı verilerek yapılırsa o ölçüde uzun ömürlü olur. Hoca’nın üzerinde çalıştığı konular bizim en önemli meselelerimiz olmaya devam ediyor. Hoca’nın tespit ve teşhisleri de geçerliliğini kaybetmiş değil. Yani O, bize ilmin projektörüyle ışık tutmaya devam ediyor. Erol Güngör’ü her yıl anıyor olmamızın fonksiyonel mânâsı budur.

*Bu metin, 2004 yılında KOCAV’da yapılan Erol Güngör Anma Toplantısı’nda sunulmuştur.

 

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin Erol Güngör sayısında...