Arşiv - 21:59, 08 Mart 2022 Salı
dijital emek üzerine bir inceleme

Dijitalleşme ve bununla bağlantılı olarak ortaya çıkan farklı teknolojik imkanlar, insan emeğinin metada içerilmesinde (üretim) ve değer oluşumunda (mübadele) büyük çaplı değişimlere neden olsa da, dijitalleşmenin ve bütün bu değişimin analizinde insan emeği halen epistemolojik önceliğe sahiptir.

Dijital emek kavramı, birtakım teknolojik gelişimlerle karakterize edilen “dijital” çağda, emeğin almış olduğu yeni bir form olarak ifade edilebilir. Burada söz konusu olan sadece emeğin gerçekleşme imkanındaki bir teknik değişim değildir. Diğer bir ifadeyle üretim bandından bilgisayar ekranına doğru olan geçişin sonuçları, emeğin daha üretken hale gelmesinden ya da emeğin birincil kaynağı olan insanın mekân değişiminden ibaret olarak düşünülemez. Bütün bunlar doğru olmakla birlikte – emeğin verimlilik artışı ve insanın çalışma mekanındaki değişiklikler bunlarla bağlantılı olarak emeğin ve emeğin çıktısı olan metanın ontolojik yapısı değişmiştir. Bu, derece farklılığı ifade eden yumuşak bir geçiş olmaktan ziyade Foucaultçu anlamda bir epistemik kırılma ya da Kuhncu anlamda bir paradigma değişimi olarak düşünülebilir. Tartışmayı sağlam bir kuramsal zemine oturtabilmek ve söz konusu değişimi doğru anlayabilmek için emek kavramı üzerine mevcut tartışmalara değinmek, bu bağlamda sırasıyla klasik ve Marksist emek-değer kuramlarına göz atmak faydalı bir başlangıç sunabilir.

 

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin "Piyasa" sayısında...