Sayı 3 / Devlet - 22:34, 09 Ocak 2016 Cumartesi
rasyonel aklın türevlerine karşı geleneğin tortusu

Sözleşmeyi haklılaştırmak için türev vazifesi gören rasyonalizm, aklı kutsamak adına, bütün etik ve ahlaki değerleri irrasyonel ve modası geçmiş yaftasıyla reddetmiştir.Geleneksel ilişki biçimlerinin ve dayanışma ruhunun kaybolması ile insan muhafazasız kalırken, devlet giderek daha fazla merkezileşmeye ve totaliterleşmeye başlamıştır.

rasyonel aklın türevlerine karşı geleneğin tortusu

Modern demokratik devlette en temel sorun, ortak inanç ve değerlerden oluşan ruhun, rasyonalizm içinde erimesidir. Rasyonalist düşünce, geleneğin yerine “yenilik ruhunu” ve ilerlemeci-determinist zihin yapısını dayatarak akıl adına gücün merkezileşmesine ve devlet otoritesinin giderek daha fazla artmasına yol açar. Böylece, vatandaşlıktan ibaret homojen bir kitleye indirgenen toplumun “siyasal özgürlük” içine hapsedilen bireyi, kişiliğini teşekkül ettiremez hale gelir.

Pareto, insanların, kendi davranışlarını rasyonelleştirme ve haklılaştırma eğiliminde olduğunu söyler ve bu çabaları ‘türev” olarak adlandırır. Pareto’nun “Duygular Kuramı”na göre; “duygular”; temel değer yönelimlerini gösterirken, “tortular”; insanların kendi yönelimlerine uygun olan davranışları ifade eder. “Türevler” ise insanların eylemlerine rasyonel görüntü kazandırmakta kullandıkları düşünsel meşrulaştırmalar veya ideolojilerdir.”

Gelenek; geçmişten geleceğe aktarılan, uzun tarihsel dönemler sonucu oluşan bir birikim ve “tortu”dur. Gelenekle olan bağın kopması, yeni düzenin tesisi için meşrulaştırma sağlayacak araçları rasyonellik adı altında sunmayı zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla yasal-rasyonel devlet, geleneğe dayanmadığı müddetçe bir meşrulaştırma aracı, yani “türev” olarak işlev görecektir.

.............

Semra Ağaç Sucu