Kalpazanlık İslam Hukuku’na göre ta’zir suçlarındandır ve Osmanlı’da da haps-i medid( uzun süreli hapis) cezasıyla cezalandırılmaktaydı. Osmanlı Devleti’nde 1840 yılında ilk kaimelerin basılmasından itibaren kalpazanlık faaliyetlerinde bir artış olsa da öncesinde Osmanlı altınının dahi kalpazanlar tarafından darb edildiği görülmektedir.