Bilgi kavramı, insanlık tarihi kadar eski geçmişi ve hayatın her alanını kuşatıcı yapısıyla “insani varoluşun bir boyutunu” teşkil eder. Bilgiyi anlayabilmek ve temellendirebilmek için ona her açıdan bakabilmek gerekir. Bu sayımızda farklı disiplinlerin ve yaklaşımların bilgiyi ele alışını incelemeye çalıştık. Okuyucuya “bilmek” noktasında mesafe aldırması temennisiyle…
“Bilgi nedir?” sorusunu, “gerekçelendirilmiş doğru inanç” veya “tasavvur ve tasdik” şeklinde, sadece insanın nesnelerle, nesne olarak kurduğu bir inanç ilişkisi olarak tanımlamak/cevaplamak, bilginin en azından eksik bir kavranışını işaret etmektedir.
Bilgi, güç ve söylem, felsefecileri, düşünürleri ve sosyal bilimcileri yıllarca meşgul etmiştir. Bu üç kavram dünyayı tanıma ve sosyal olgular üzerinde fikir yürütme aşamasında değişik yöntem ve analizlerin doğmasına, yeni görüş ve düşüncelerin ortaya atılmasına sebep olmuştur.