03 Ağustos 2018

  • Paylaş
prof. dr. sadettin ökten ile röportaj

Saadettin Ökten, İslam kültür ve medeniyetinden hareketle şehir tasavvurunu özgün bir şekilde ortaya koyan mütefekkirlerden. Onun, fiziksel bir hal olan şehirle, toplumun inanç ve düşüncelerini cem eden anlayışı önemli bir noktaya işaret eder.

Şehir fiziksel yapısıyla yapay bir oluşumdur, yani doğada
şehir bulunmaz. Onu insanlar, diğer bir deyişle toplum inşa eder. Bu
inşa süreci bilinçli ve iradi bir eylemdir. Belki yüz yılları kapsar. Şu halde
mesele bireyin ve toplumun iradi eylemlerinin hangi esaslara göre icra
edildiği sorununa indirgeniyor. Birey ve toplum bütün iradi eylemlerini
mensup olduğu medeniyet tasavvuruna göre icra ediyor ve bu icra
sonucu bireysel ve toplumsal ölçekte varoluşu ortaya çıkıyor.

 

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin Kent sayısında...



Yasal Uyarı: Yayınlanan yazı ve haberin tüm hakları Düşünce Dergisi'ne aittir. Özel izin alınmadan yazı ve haber hiçbir şekilde kullanılamaz. Ancak yazı ve haberin bir kısmı aktif link verilerek alıntılanabilir.

  • Paylaş

Belki de güzelliğin en büyük cazibesi, güzelliğin bizatihi ona kayıtsız ve yabancı olan ve estetik değerini sadece birbirlerine olan yakınlıklarından alan unsurların şeklini aldığı gerçeğinde yatmaktadır

“Harcıâlemleştirme; bir kişinin tekelinde olanın iki ya da daha çok kişinin kılınmasıdır.”1 Bu tanımın işaret ettiği “mübadele”, esas itibariyle Pazar’ın işlevidir. Bir mübadele alanı olan Pazar yeri, üretim ve tüketim ilişkilerini belirlerken bir yandan da bu ilişkiler üzerinden toplumsal yapıyı ve yaşam biçimini şekillendirir.

Türk edebiyatının önemli yazarlarından biri olan Refik Halid Karay 1888-1965 yılları arasında yaşamıştır. Yaşadığı dönem itibariyle Osmanlı Devleti’nin ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin geçirdiği önemli kırılma noktalarına şahit olmuştur.

Tanzimat’tan sonra Türk edebiyatında edebi bir tür olarak varlığını gösteren romanın en önemli mekânı İstanbul’dur. Türk romanında birçok kahraman acılarını, sevinçlerini, maceralarını, tutkularını İstanbul’da yaşar.

Sanatların içinde en kentlisi sinemadır. Jacques Ellul’ün ifadesi ile bu bir zorunluluktu.

İnsanlık tarihi incelendiğinde zaman ve mekândan bağımsız, siyasi, sosyal, ekonomik olanlar başta olmak üzere tüm temel parametreleri aşan eylemlerden birinin tüketim olduğu görülmektedir.


En Çok Okunanlar