15 Ekim 2020

  • Paylaş
sosyal medyada etik sorunlar ve siber zorbalığın yükselişi

Siber zorbalık sadece söylemsel düzeyde gerçekleşmez, kişisel bilgilerin izinsiz kullanımı, mesajların, resimlerin kayıtların habersizce paylaşılması gibi etik dışı davranışları da içerir. Bu nedenle siber zorbalık, hem kullanılan aracın türüne göre hem de içeriğe göre çeşitlilik göstermektedir.

Geçtiğimiz yıl yapılan bir araştırmada dünya çapında en yaygın kullanılan siber zorbalık aracının sanılanın aksine çevrimiçi oyunlar değil; yüzde 65 gibi yüksek bir oranla sosyal medya olduğu ortaya çıkmıştır. Siber zorbalık özellikle gençlerin ve çocukların maruz kaldıkları bir şiddet türü olarak kabul edilse de bu araştırma belli bir yaş grubu yerine aracın taşıdığı zorbalık potansiyeline odaklanmak gerektiğini göstermiştir. Diğer siber zorbalık araçlarına göre sosyal medyanın oranı neden bu kadar yüksek çıkmaktadır? İlk akla gelen, gerçek hayattaki şiddet ve saldırganlık eğilimlerindeki artışın sosyal medyaya yansıyor olabileceğidir. Ancak sosyal medyanın ahlaki ve etik değerleri yansıtmaya engel bir takım işlevleri olabileceğinin de göz ardı edilmemesi gerekir. Bu çerçevede sosyal medyanın siber zorbalığa uygun bir ortam sağlayıp sağlamadığı ve hangi işlevlerinin siber zorbalık eğilimini beslediğinin araştırılması gerekmektedir. Bu nedenle bu çalışmada siber akran zorbalığı veya bunun engellenmesine yönelik çözüm önerilerinden ziyade sosyal medyanın hangi işlevlerinin siber zorbalığı beslediği incelenmeye çalışılacaktır.

Bilgisayar, cep telefonu ve diğer elektronik cihazları kullanarak gerçekleştirilen zarar vermeye yönelik her türlü davranış siber zorbalık tanımı içine girmektedir. Siber zorbalık e-posta, anlık mesajlaşma, sosyal medya, çevrimiçi oyunlar ve cep telefonları aracılığı ile gerçekleştirilen zarar verici söylem ve eylemlerdir: Willard (2007)’a göre “siber zorbalık”, internet veya diğer dijital teknolojileri kullanarak zararlı materyaller göndererek veya diğer sosyal saldırganlık biçimlerine katılarak başkalarına acımasız davranmaktır.1 Moreno (2014) da siber zorbalığın kolayca kendini savunamayan bir mağdura karşı defalarca ve zaman içinde elektronik araçları kullanarak gerçekleştirilen agresif, kasıtlı bir eylem olduğuna dikkat çekmektedir.2 Siber zorbalığın en önemli özelliklerinden biri tek seferlik değil sürekli tekrarlanan bir davranış olmasıdır. Paylaşım ve geribildirime dayanan sosyal medya da tekrar üzerine kurulmuştur; her türlü içerik ve zorbalık eğilimi beğeni ve retweetlerle yeniden üretilir. Sosyal medya ve siber zorbalığın diğer bir ortak noktası, dilin kullanımı ile ilgilidir. Siber zorbalık genelde tehdit etme, aşağılama, alay etme gibi içerikle ilgili söylemlerle gerçekleşir. Sosyal medya da geleneksel iletişim araçlarına göre herkesin düşüncelerini özgürce ifade edebildiği kontrolden uzak bir ortam olduğu için etik dışı söylemler kolayca yer bulmaktadır.

1 Willard, Nanciy, M. S., J.D (2007) Educator’s Guide to Cyberbullying and Cyberthreats file:///C:/Users/user/Desktop/cbcteducator.pdf Erişim Tarihi: 18.05.2020.
2 Moreno, Megan A. (2014). “Cyberbullying”. JAMA Pediatrics. 168 (5): 500.

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin Şiddet sayısında...

 



İlgili Konular siber zorbalık sosyal medya
Yasal Uyarı: Yayınlanan yazı ve haberin tüm hakları Düşünce Dergisi'ne aittir. Özel izin alınmadan yazı ve haber hiçbir şekilde kullanılamaz. Ancak yazı ve haberin bir kısmı aktif link verilerek alıntılanabilir.

  • Paylaş

“emperyalizm, hegemonya, imparatorluk: tarihsel dünya düzenleri ve ırak’ın işgali” kitabının incelenmesi

Şiddet nedir? Onu nasıl tanımlarız? Bize neyin şiddet olup olmadığını ayırmamızda yardımcı olan veya bizi yanıltan telakki zeminleri nelerdir? Yazıda incelenecek olan kitap, bu soruların temelinde düşünürlerin fikirlerini ortaya koymamaktadır. Bunun yerine, düşünürlerin “verili” bir şiddet anlayışı üzerinden getirmiş oldukları eleştirileri işlemeyi amaç edinmektedir.

Korona sürecinde hem kitlesel hem de bireysel şiddet vakalarında da maalesef ciddi bir artış söz konusu. Aile içi şiddetin hızla yükseldiği, uğradığı şiddet sonucu bireysel sığınma talep eden kadın sayısının çoğaldığı ve boşanma başvurularının dört kat kadar arttığı sürecin başlangıcında ilk gelen bilgilerden.

Günümüzde korku sineması, doyumsuz insanoğlunun istek ve arzuları doğrultusunda sınır tanımaz şiddet ve cinsellik barındıran bir havaya bürünmüştür. İlk dönemlerin zarif ve ince ölümleri sonraları kanların oluk oluk aktığı ve beden parçalarının ortalığa savrulduğu savaş sahnelerinin çok üstünde vahşet verici ve hatta iğrendirici öğelerle süslü bir yapıya dönüşmüştür.

Akran zorbalığı konusunda okullarda yapılacak çalışmalar arasında okul politikası geliştirme, kurum kültürü oluşturma ve akranlar arasındaki iletişimin niteliğini arttırma çalışmaları yapılması olası sorunların önlenmesi, azaltılması ve ortadan kaldırılmasına yardımcı olacaktır.

Siber zorbalık sadece söylemsel düzeyde gerçekleşmez, kişisel bilgilerin izinsiz kullanımı, mesajların, resimlerin kayıtların habersizce paylaşılması gibi etik dışı davranışları da içerir. Bu nedenle siber zorbalık, hem kullanılan aracın türüne göre hem de içeriğe göre çeşitlilik göstermektedir.


En Çok Okunanlar