08 Mart 2022

  • Paylaş
yapay zeka ve piyasa

Halihazırda YZ’nin sağlıkta kullanım alanları arasında, teşhis ve tahmin-temelli teşhis (prediction-based diagnosis), klinik bakım, ilaç araştırmaları, halk sağlığı ve sürveyans gibi alanlar bulunmaktadır. Sağlık kayıtlarının güvenliği, verilerin işlenmesinde şeffaflık, YZ ve makine öğrenmesi için kullanılan verinin yanlı (biased data) olması, YZ destekli kararlarda sorumluluğun dağıtımı, klinikte geleneksel hasta-hekim rollerinin değişmesi gibi temel sorun alanları mevcuttur.

Sağlıkta Dijitalleşme ve Etik Sorunlar Özelinde Bir Değerlendirme

Kışların ve yazların birbirini takip ettiği, inişli çıkışlı seyrine tanıklık ettiğimiz gelişmeler; yapay zeka araştırmaları ve piyasa arasındaki yakın ilişkiden oldukça etkilenmiştir. Yapay Zeka (YZ) teriminin ilk defa kullanıldığı 1955 yılından bu yana YZ çalışmaları ve bu çalışmalara ayrılan bütçe, YZ’nin vadettiklerine olan inançla doğru orantılı olarak dalgalı bir gelişim izlemiştir. YZ çalışmalarındaki karanlık yıllar YZ kışı olarak adlandırılmış, akademik çalışmaların başarısı ve yoğunluğu ayrılan kaynaklarla paralellik arz etmiştir. YZ alanındaki akademik çalışmalar ve piyasa arasındaki bu yadsınamaz ilişki, farklı sektörler üzerinde etkili olmuştur. Özellikle veri toplama, depolama ve işlemenin daha da kolaylaşması ile hız kazanan sağlıkta dijitalleşme politikaları ile birlikte sağlık sektörü de günümüzde bu ilişkiden etkilenen sektörlerden biridir. YZ ve piyasa ilişkisini sağlıkta dijitalleşme ve etik sorunlar bağlamında değerlendirmeyi hedeflediğimiz bu makalede, öncelikle YZ’nin gelişiminden günümüze dek gerçekleşen teknik ilerlemeler ele alınmış ve bu teknik ilerlemelerin piyasa ile sıkı ilişkisi gösterilmeye çalışılmıştır. Ardından sağlıkta dijitalleşme, sağlık alanında YZ kullanımına dair mevcut durum ve gelecek öngörüleri aktarılmıştır. Bütün bu ilişkiler ve beklentiler aktarıldıktan sonra, kritik bir önemi haiz olduğunu düşündüğümüz bu dönemde, etik açıdan bizi ne gibi sorunların beklediği kabaca resmedilmiş ve bu etik sorunları henüz sorunlar ortaya çıkmadan, kökten çözme imkanı tanıyan “tasarımla etik” yaklaşımının YZ projelerinin üretiminde kullanılmasının gerekliliği savunulmuştur.

 

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin "Piyasa" sayısında...



Yasal Uyarı: Yayınlanan yazı ve haberin tüm hakları Düşünce Dergisi'ne aittir. Özel izin alınmadan yazı ve haber hiçbir şekilde kullanılamaz. Ancak yazı ve haberin bir kısmı aktif link verilerek alıntılanabilir.

  • Paylaş

Yaşar Hoca 24 saati dolu dolu yaşayan biriydi. Gece 11-12’de internetten canlı eğitimler verip, yatırımcılarla sohbetler yapıp, sabah 5’te internet sitesine yorumlarını ekleyip, 8’de ofiste olmak, ben hiçbir zaman alışamasam da, onun için normaldi. Ya da gece 3-4 gibi yorumlarını, yazılarını tamamlayıp sabah 7-8 gibi TV’lerde yorum yapmak. Bunların çoğunun maddi bir getirisi de yoktu.

Bağlam olarak yazarın, kitap içeriğinde önce ekonominin dengelerini anlatıp sonra ekonomik krizleri anlatması, kitabı daha da anlaşılır hale getiriyor. Böylelikle okuyucu olaylara geniş bir perspektiften bakabilme imkanı buluyor.

“Yahudilerin faizli borç ilişkilerindeki başarısı ise toplumların gelir adaletsizliğini artırdığı ve yoksulluğa sebep olduğu için birçok devlet tarafından iyi karşılanmaz fakat tüm bu etkenler, Yahudilerin finansal başarısını etkilemez.”

Ahmet Midhat Efendi, 1890’da kaleme aldığı Müşahedat romanında, önce İstanbul’un sebze halindeki esnafının tek tek nasıl kuruşlandığını tasvir eder; sonra bize büyük bir girişimci portresi çizer. Seyit Mehmet Numan, para şöyle dursun, kredi kavramını bile ete kemiğe büründürmüş ender Osmanlılardan biridir.

Piyasanın egemenliği neoliberal söyleme teslim olmuş dünyamızda neredeyse aksi düşünülemez ve geri döndürülemez bir süreç gibi görünüyor. Bu haldeyken piyasanın yeniden bir ahlâki pusulaya ihtiyacı olduğu ortada.

Kendi içindeki olanca farklılığına rağmen bütün teolojik sistemlerin tepe noktasında Tanrı yer alır, bu o sistemin kutsalını belirtir. Ekonominin tepe noktasında ise Piyasa vardı. Cox, Piyasa kelimesi kasıtlı olarak büyük harfle yazar; amacı “bu kelimenin sahip olduğu gizeme ve iş adamları arasındaki saygınlığına” işaret etmektir.


En Çok Okunanlar