Güncelleme: 12 Ocak 2024

  • Paylaş
ekonomi, seçmen manipülasyonu ve cambridge analytica skandalı

Daha az gelişmiş ülkelerdeki kurumların ve ekonomik performansın zayıflığı ölçüsünde seçimlerde daha fazla manipülasyon ihtiyacı da beklenebilir. Şu unutulmamalıdır ki her modern devlette seçim kampanyaları, seçmenlerin oy kararlarını etkilemekle ve bir yönüyle de seçmenlerin manipüle edilmesiyle ilgilidir. Bunun tek bir amacı vardır: Seçmenlerin tercihlerini değiştirmek.

Seçimler ve oy verme, demokrasinin kalbi ve demokratik süreçlerin vazgeçilmezidir. Çünkü bize, bizi temsil etmesini istediklerimizi seçme fırsatı verir. Bu bakımdan oy verme, siyasal sistemi doğrudan etkileyen kolektif bir siyasal davranıştır. Ancak bir seçimle ilgili en ilginç soru sadece kimin kazanacağı değil, aynı zamanda seçmenlerin neye göre karar verdikleri veya oylarını nasıl kullanacaklarıdır. Oy verme davranışını anlamak, seçim sonuçlarını, hükümetlerin uzun ömürlülüğünü, seçim zamanlamasını, siyasi kamplaşmayı ve ekonomideki dalgalanmaları (business cycles) tahmin etmek ve yorumlamak için çok önemlidir.

Seçmenlerin, siyasi liderlerin yeterliliğini değerlendirmek için kullandıkları en yaygın ölçüt şüphesiz ekonomik performans olduğundan gelişmiş ekonomiler, genellikle yüksek kaliteli seçimlerle ilişkilendirilir. Daha az gelişmiş ülkelerdeki kurumların ve ekonomik performansın zayıflığı ölçüsünde seçimlerde daha fazla manipülasyon ihtiyacı da beklenebilir. Şu unutulmamalıdır ki her modern devlette seçim kampanyaları, seçmenlerin oy kararlarını etkilemekle ve bir yönüyle de seçmenlerin manipüle edilmesiyle ilgilidir. Bunun tek bir amacı vardır: Seçmenlerin tercihlerini değiştirmek.

Manipülasyon psikolojiden siyaset bilimine, iletişimden ekonomiye neredeyse bütün sosyal bilimlerin konusudur. Bu konuda her disiplinin kendine has bir tanımı ve kapsamı vardır. Bir tanım yapmak gerekirse manipülasyon, bir kişinin başlangıçta yapmaya meyilli olmadığı bir şeyi yapmasını sağlayan bir araçtır. Bu açıdan ikna ile manipülasyon arasındaki çizgi belirsizdir. Ama manipülasyon iknadan farklı olarak bir negatiflik içerir ve uygulanması istenmeyen bir şeydir. Özellikle siyasetçiler seçimleri kazanmak adına bu aracı kullanmak isterler. Bunun amacı, liyakatle görevde kalması gereken yetkin ekonomi yöneticileri oldukları algısını oluşturmaktır. Bu çalışmanın konusu da ekonomik bilginin manipülasyonudur. Bu konu seçmen davranışlarını anlamak için geliştirilen en önemli teorilerden biri olan ekonomik oy verme (economic voting) teorisi çerçevesinde ele alınacaktır. Ayrıca yine bu bağlamda büyük veri analitiğinin siyasi kampanyalarda kullanımının bir örneği olan Cambridge Analytica skandalı ele alınacaktır.

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin "manipülasyon" sayısında...



Yasal Uyarı: Yayınlanan yazı ve haberin tüm hakları Düşünce Dergisi'ne aittir. Özel izin alınmadan yazı ve haber hiçbir şekilde kullanılamaz. Ancak yazı ve haberin bir kısmı aktif link verilerek alıntılanabilir.

  • Paylaş

Bernays’a göre bir tüketiciye ürün satarken akla hitap etmek yanlıştı. Örneğin bir araba için “Bu arabayı almalısınız.” yerine “Bu arabayı alırsanız iyi hissedersiniz.” demek ürün ve tüketici arasındaki bağdan dolayı daha etkiliydi.

Üzerinde durulan konulardan biri internete ve sosyal medyaya giren bireylerin bütün hareketlerinin takip edilmesidir. Birey bazında kişilerin nelerden etkilendikleri, neleri beğendikleri, neleri sevmedikleri ve onları hangi duyguların harekete geçirdiği bilinmekte ve böylelikle her kullanıcının bir modeli oluşturulmaktadır

Canetti, çalışmasına “kitle” kavramını veya fenomenini çözümleyerek başlar. Buna göre kitle, asıl emeli olan deşarj anına ulaşmayı arzu ve ümit eden bir topluluktur.

Bireyler bir araya gelip bir kitle oluşturduklarında bir “kolektif şuur”un etkisi altına girerler. Bundan sonra ayrı ayrı düşünen ve karar alan bilinçli insanlar değil, tek bir zihniyetle hareket eden bir yığın haline gelirler. Bu nedenle kitle halindeki bir kişiden bilinçli muhakemeyle alınmış kararlar beklemek yersizdir.

Radyo ve televizyon gibi kitle iletişim araçları ile kıyaslandığında sosyal medyanın “kamusal alan” potansiyeli taşıdığı söylenebilir; ancak hiçbir tesir ve yönlendirme olmaksızın insanları kendiliğinden örgütleyecek güçte olup olmadığı tartışmalıdır. Sosyal medyadaki örgütlenme ne kadar kendiliğinden ne kadar manipülatif?

Twitter’da amaç mesaj paylaşmaktı, Instagram’da ise asıl odak fotoğraftaydı. Kalple beğenmeyle birlikte öz onay bağımlılığı sorununa dönüşecek bir furya başladı. “Selfie” çılgınlığı ile birlikte mecra da büyüdü. Reklamcılar, geleneksel yollardan ulaşamayacaklarıkadar takipçiye sahip girişimci Narkissoslar, yani influencerlar aracılığıyla insanlara ulaştı.


En Çok Okunanlar