12 Ocak 2024

  • Paylaş
sağlık iletişimi kampanyalarında manipülasyon gerçekten işe yarar mı?

Manipülasyon erdemli bir kamuflajla karşı-manipülasyon kisvesine bürünse de özü itibariyle daima belirli hedefler ya da çıkarlar doğrultusunda yönlendirme hatta kontrol amacı güder. Bir “amaçlı eylem” olarak manipülasyon etik dışı ve özerkliğe aykırı ise karşı-manipülasyon da özerkliğin sınırlarını zorladığı ölçüde etik dışıdır.

Yeşilay’ın, tütün bağımlılığının insan sağlığına zararlarına dikkat çekmek amacıyla Sağlık Bakanlığı desteğiyle birakabilirsin.org projesi kapsamında finanse ettiği kamu spotlarından biri olan “Onlar kazanırken, biz kaybediyoruz.” şöyledir: Neşeli bir aile sofrası ortamı; anne, baba ve iki çocuk gülüşerek yemek yemektedir. Birden anne kaybolur... Sofrada kalanları kederli bir hâlde tabaklarını karıştırırken görürüz. Dış ses, “Kaybettiklerimiz, ailemiz, dostlarımız…” derken basketbol oynayan iki genç kadraja girer ve eğlenceli basketbol sahası, gençlerden birinin kaybolmasıyla hüzünlenir. Dış ses devam etmektedir: “…sevdiklerimiz, yerini dolduramayacaklarımız…”. Küçük bir kız çocuğunu salıncakta sallayan -muhtemelen- bir baba ekrana yansır, onlar da kahkahalar atmaktadır. Dış ses konuşur: “Türkiye’de her gün yerini dolduramayacağımız 300 hayat sigara yüzünden kayboluyor. Fakat sigara şirketleri kaybettikleri müşterilerinin yerini kolayca doldurabiliyor.” Kızın babası da önceki sahnelerdeki figürler gibi ortadan kaybolur ve çocuk salıncakta hüzünlü bir şekilde kalakalmıştır. Bu esnada ekranda “Onlar kazanırken biz kaybediyoruz.” sloganı, ardından da şu metin arzıendam eder: “Çok uluslu sigara şirketleri her yıl 100 milyar dolar kazanırken dünyada 7 milyon insan ölüyor.” Kamu spotu, “Buna dur diyebilirsin. birakabilirsin. org” hitabıyla son bulur. 2019’dan bu yana Türkiye’deki pek çok televizyon ve radyo kanalının yanı sıra sinema salonlarında film gösterimlerinden önce yayınlanan bu kamu spotu hakkında sosyal medyada yapılan yorumlar genellikle prodüksiyonun mesajını vermekteki duygusal etkisini olumlayıcıdır. Ancak bazı yorumlarda, kamu spotunun sigaranın “ölümcül” bir alışkanlık olduğu vurgusuyla tütün endüstrisinin kâr döngüsü arasında kurduğu ilişki manipülatif bulunmuştur.

Biliyoruz ki algıları, seçimleri veya davranışları el altından aldatma veya taciz edici taktiklerle etkilenen bireyler, manipüle edilmiştir. Manipülasyonun olumlu maksatlar için meşru bir ikna metodu olarak görüldüğü durumlarda, manipülatif içeriklerin hâkim olduğu bir medya atmosferinde, bu realite genellikle eleştirilmez. Sağlığın korunmasının medyada teşvik edilmesi için manipülatif argümanlara başvurulması, şüphesiz tercih edilen tek yöntem değildir. Nitekim sağlığa zararlı etkilerin tıbbi çerçevede, somut verilerle aktarıldığı haber ve reklam metinlerine daha sık rastlanır. Fakat manipülatif ya da manipülatif olmayan sağlık iletişimi çalışmalarında kamu yararı gözetilip gözetilmediğine ilişkin bir etik tartışma her zaman için yapılabilir. Zira kamusal yarar anlayışı doğrultusunda sağlık iletişiminde -velev ki maksat olumlu olsun- manipülasyonun her çeşidine karşı çıkanlar, sağlığı teşvik etse bile bu alanda manipülatif yöntemlerin kullanılmasını kınamaktadır.

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin "manipülasyon" sayısında...

 



Yasal Uyarı: Yayınlanan yazı ve haberin tüm hakları Düşünce Dergisi'ne aittir. Özel izin alınmadan yazı ve haber hiçbir şekilde kullanılamaz. Ancak yazı ve haberin bir kısmı aktif link verilerek alıntılanabilir.

  • Paylaş

Bernays’a göre bir tüketiciye ürün satarken akla hitap etmek yanlıştı. Örneğin bir araba için “Bu arabayı almalısınız.” yerine “Bu arabayı alırsanız iyi hissedersiniz.” demek ürün ve tüketici arasındaki bağdan dolayı daha etkiliydi.

Üzerinde durulan konulardan biri internete ve sosyal medyaya giren bireylerin bütün hareketlerinin takip edilmesidir. Birey bazında kişilerin nelerden etkilendikleri, neleri beğendikleri, neleri sevmedikleri ve onları hangi duyguların harekete geçirdiği bilinmekte ve böylelikle her kullanıcının bir modeli oluşturulmaktadır

Canetti, çalışmasına “kitle” kavramını veya fenomenini çözümleyerek başlar. Buna göre kitle, asıl emeli olan deşarj anına ulaşmayı arzu ve ümit eden bir topluluktur.

Bireyler bir araya gelip bir kitle oluşturduklarında bir “kolektif şuur”un etkisi altına girerler. Bundan sonra ayrı ayrı düşünen ve karar alan bilinçli insanlar değil, tek bir zihniyetle hareket eden bir yığın haline gelirler. Bu nedenle kitle halindeki bir kişiden bilinçli muhakemeyle alınmış kararlar beklemek yersizdir.

Radyo ve televizyon gibi kitle iletişim araçları ile kıyaslandığında sosyal medyanın “kamusal alan” potansiyeli taşıdığı söylenebilir; ancak hiçbir tesir ve yönlendirme olmaksızın insanları kendiliğinden örgütleyecek güçte olup olmadığı tartışmalıdır. Sosyal medyadaki örgütlenme ne kadar kendiliğinden ne kadar manipülatif?

Twitter’da amaç mesaj paylaşmaktı, Instagram’da ise asıl odak fotoğraftaydı. Kalple beğenmeyle birlikte öz onay bağımlılığı sorununa dönüşecek bir furya başladı. “Selfie” çılgınlığı ile birlikte mecra da büyüdü. Reklamcılar, geleneksel yollardan ulaşamayacaklarıkadar takipçiye sahip girişimci Narkissoslar, yani influencerlar aracılığıyla insanlara ulaştı.


En Çok Okunanlar