Bu makale ilk olarak Theory and Society Dergisi’nin Temmuz 1978 tarihli Cilt 6, Sayı 1’de s. 133- 150’de yayımlanmıştır.
Nasıl ki yedi ölümcül günah ve yedi asil erdem varsa, yedi tür de entelektüel vardır. Yahut, en azından yediye kadar sayınca, bu kadar çeşitlilikle yetinip kafa karışıklılığı da yaratmamak adına saymayı bırakmak fena olmaz. Bir kişi aynı zamanda hem ilahî düzeni kabul edip hem de şeytanla oynaşıyorsa tatmin edici bir girizgâhtan epey uzaktayız demektir.
Entelektüeller düşünmek için, fikirler için, soyutlamalar için yanıp tutuşan kimselerdir. Şeyleri anlamak, hakikati keşfetmek, insanın dünyasını ve doğayı, kendisi ve daha az dikkatli kardeşleri için yorumla- mak adına yola koyulmuşlardır.
Sayı 1 - Entelektüel içinddekiler
İnsan, “sonsuz, sınırsız ve sırasız” bir evrende, kendi varlığını, bütün- lüğünü, canlılığını sürdürür. İnsanlar bunlardan kaynaklanan “belirsiz, tanımsız, bilinmez” gerginlik hallerini “belirli, tanımlı ve bilinir” kılmaya çalışır. İnsanın bu çabalarına en büyük destek din, tarih ve kültürden gelmektedir. İnsanlar, hayata din, tarih ve kültür ile tutunurlar.
-türk milliyetçiliğinin türk sineması’ndaki serüveni üzerine kısa bir inceleme-
Teknoloji ve küreselleşmeye paralel olarak günümüz toplumlarının yaşam tarzları ve buna bağlı olarak toplumsal-kültürel yapıları hızla değişiyor.
Romantizm 19. yüzyılda Avrupa’da edebiyatta, sanatta ve entelek- tüel alanda ortaya çıkmış bir akım olarak tarif edilir. ugün “romantizm”, “romantik” denince akla aşkla duyguyla yoğrulmuş insanlar ve bunların sergiledikleri hareketler gelmektedir.
Mükemmele ulaşma kaygısı, insanların üretkenliğini de olumsuz etkileyebilmektedir. Bu kaygı yalnızca yapılan işi en iyiye ulaştırma yönünde gayret etmek şeklinde ilerlemez. Zaman zaman başarısızlıktan kaçma olarak da kendini gösterebilmektedir.