Para, sosyolojide başat bir konu olmasa da sürekli karşımıza çıkan bir konu olagelmiştir. Weber, Simmel ve Marx gibi klasik sosyoloji teorisyenleri sanayi devrimini ve ulusal pazar entegrasyonunun hızlı bir şekilde gelişimini gözlemlemişler ve sosyal değişmenin bir aracı olarak para son derece ilgilerini çekmiştir.
Tüketim kültürü ve teknolojinin hayatımızda kapladığı yer nispetinde hareket alanını genişleten “para”nın sadık kölesi bir banka müdürünün yükselirken düşüşünün hikayesidir Necip Fazıl Kısakürek’in Para adlı oyunu.