13 Ocak 2024

  • Paylaş
malumatfurus.org kurucusu ve editörü ile doğrulama platformları üzerine

Doğrulama girişimlerinin görevi, ne olursa olsun bir görüşün ya da kesimin amigoluğunu yapmak değil, sadece ve sadece hakikate taraftar olmak. Güvenilirlik adına adil uygulama, nesnel tutum ve şeffaflık elzem.

İnternet tabanlı iletişim teknolojisinin gelişmesiyle birlikte infodemi, yalan haber, misenformasyon ve dezenformasyon gibi kavramları sıkça duyar olduk. Bu kavramlar manipülatif iletişim tarzının bir yönünü ifade eden ve irdelenmesi gereken ciddi konular olarak karşımızda durmakta. Özlü bir ifadeyle, gerçeğin çarpıtılması anlamına gelen manipülasyonun etkisi ekonomiden siyasete, sosyal yaşamdan sağlığa kadar oldukça geniş bir sahayı kuşatmaktadır. Biz de Düşünce Dergisi olarak yeni sayımızda, bu derece tesirli olan bir fenomeni masaya yatırmak adına Malumatfurus. org kurucusu ve editörü ile bir söyleşi yaptık.

Medya manipülasyonuna karşı alınabilecek tedbirler düşünüldüğünde akla ilk gelen mekanizmalardan birisi sizinki gibi platformlar oluyor. Türevleri olan doğrulama platformlarının tüm dünyada yaygınlaştığına şahit oluyoruz. Malumatfurus.org olarak siz de Türkiye’de bu misyonu üstlenmiş etkili mecralardan bir tanesisiniz. Öncelikle şu soruyla başlamak istiyorum:

Doğrulama platformları neden bir ihtiyaç haline geldi? Mesela malumatfurus.org’un kuruluş gayesi, işlevi ve önemi nedir?

Doğrulama platformları, aslında konvansiyonel basın kuruluşlarının ve kamu kurumlarının karşılaştıkları güven açığınının doldurulamamasının doğal bir sonucu olarak ortaya çıktı. Dijitalleşme ile birlikte yanlış bilgi probleminin giderek daha yaygın bir hâl alması karşısında basın organları ve resmî kurumlar sahip oldukları kronik sorunlar nedeniyle yeterince etkili hareket edemedi. Sivil girişimler de “bir şey yapmalı” motivasyonuyla harekete geçti. İlk başta amatör olarak faaliyete geçen doğrulama girişimlerine zamanla profesyonellik, tam zamanlılık ve sürdürülebilirlik odaklı girişimler katıldı. 2014-2016 döneminde Brexit ve ABD seçimlerinin etkisi, sosyal medya platformlarının giderek yaygınlaşması, yanlış bilgi sorunuyla mücadelenin öneminin daha geniş kitlelerce idrak edilmesi ve hakikat-sonrası (post-truth) kavramının popülerleşmesiyle birlikte doğrulama girişimlerinin sayısı da arttı. Başarılı girişimlerin cazibesi ile yeni inisiyatifler de hayata geçti. Siyasetin de etkisiyle haber ajansları ve kamu tarafından finanse edilen girişimler kuruldu. Malumatfurus.org da 2015 yılında yayına başlayan amatör bir girişim. İlk örneklerden sayılabilecek Malumatfuruş, yapısı itibarıyla bir birinci dalga doğrulama girişimi. Köşe yazarları odaklı başlayan faaliyeti, yanlış bilgi oluşumunda ve aktarımında ön plana çıkmasıyla sosyal medya platformlarını da içermeye başladı. Kuruluş gayesi de bağımsız şekilde “yanlış” olduğu somut şekilde ortaya konulabilecek “yanlış”a “yanlış” diyebilmek.

Röportajın devamı Düşünce Dergisi'nin "manipülasyon" sayısında...

 



Yasal Uyarı: Yayınlanan yazı ve haberin tüm hakları Düşünce Dergisi'ne aittir. Özel izin alınmadan yazı ve haber hiçbir şekilde kullanılamaz. Ancak yazı ve haberin bir kısmı aktif link verilerek alıntılanabilir.

  • Paylaş

Bernays’a göre bir tüketiciye ürün satarken akla hitap etmek yanlıştı. Örneğin bir araba için “Bu arabayı almalısınız.” yerine “Bu arabayı alırsanız iyi hissedersiniz.” demek ürün ve tüketici arasındaki bağdan dolayı daha etkiliydi.

Üzerinde durulan konulardan biri internete ve sosyal medyaya giren bireylerin bütün hareketlerinin takip edilmesidir. Birey bazında kişilerin nelerden etkilendikleri, neleri beğendikleri, neleri sevmedikleri ve onları hangi duyguların harekete geçirdiği bilinmekte ve böylelikle her kullanıcının bir modeli oluşturulmaktadır

Canetti, çalışmasına “kitle” kavramını veya fenomenini çözümleyerek başlar. Buna göre kitle, asıl emeli olan deşarj anına ulaşmayı arzu ve ümit eden bir topluluktur.

Bireyler bir araya gelip bir kitle oluşturduklarında bir “kolektif şuur”un etkisi altına girerler. Bundan sonra ayrı ayrı düşünen ve karar alan bilinçli insanlar değil, tek bir zihniyetle hareket eden bir yığın haline gelirler. Bu nedenle kitle halindeki bir kişiden bilinçli muhakemeyle alınmış kararlar beklemek yersizdir.

Radyo ve televizyon gibi kitle iletişim araçları ile kıyaslandığında sosyal medyanın “kamusal alan” potansiyeli taşıdığı söylenebilir; ancak hiçbir tesir ve yönlendirme olmaksızın insanları kendiliğinden örgütleyecek güçte olup olmadığı tartışmalıdır. Sosyal medyadaki örgütlenme ne kadar kendiliğinden ne kadar manipülatif?

Twitter’da amaç mesaj paylaşmaktı, Instagram’da ise asıl odak fotoğraftaydı. Kalple beğenmeyle birlikte öz onay bağımlılığı sorununa dönüşecek bir furya başladı. “Selfie” çılgınlığı ile birlikte mecra da büyüdü. Reklamcılar, geleneksel yollardan ulaşamayacaklarıkadar takipçiye sahip girişimci Narkissoslar, yani influencerlar aracılığıyla insanlara ulaştı.


En Çok Okunanlar